ZAMANLAMA, AB, İNGİLTERE, İSRAİL, RUSYA VE SURİYE
Posted in Günlük Görüş ve Yorumlarım on 28 Haziran 2016
Son iki üç gün dış politikada baş döndürücü ve şaşırtıcı gelişmeler her kesimde ilk sıradaki tartışma konusu oldu.
Öncelikle bütün gelişmeler ardı ardına ve çok kısa sürede ve hatta İsrail ve Rusya ile ilgili gelişmeler aynı günde oluştu. Bütün bu gelişmeleri bu zamanlamayı dikkate almadan değerlendirmek bizi doğruya ulaştırmayacaktır.
Gelişmeler AB ile Türkiye arasında Sayın Ahmet Davutoğlu başbakanlığı döneminde vize serbestisi ve göçmenlerin AB ye akışını önleyecek anlaşmayla başladı. Türkiye’de Sayın Davutoğlu bu gelişmeyi zafer diye sunarken, sayın cumhurbaşkanımız Erdoğan AB ile daha önce yapılan anlaşmalar gereği vizelerin Ekim Kasım ayında kaldırılacağını bunun 4 ay öne alınmasını zafer gibi göstermenin doğru olmadığını söyledi. Bu sırada AB, muhataplarının Davutoğlu olduğunu ileri sürerek Erdoğan’ı baypas etmek ve Türkiye’de iki başlılık var görüntüsü vermek istedi. Sayın Davutoğlu vize serbestiliği konusunda AB nin isteklerini yerie getirmeyi istiyordu. Yapılan anlaşma ardından AB terörle mücadele yasasında değişiklik isteyerek PKK ile mücadeleyi zaafa uğratmak istiyordu. Bu konuda Sayın Erdoğan Türkiye’de iki başlılık olmadığını, Türkiye’nin güçlü olduğunu göstermek amacıyla Sayın Davutoğlu’nda istifasını istedi ve neticede Sayın Binali Yıldırım başbakan oldu. Sayın Yıldırım’ın başbakan olması ve Erdoğan’ın Türkiye’nin tek ve kesin lideri olduğunu göstermesi üzerine AB Türkiye’nin içini oyamayacağını görünce İngiltere başbakanı Cameron ve diğer AB liderleri Türkiye’nin üye olamayacağı konusunu ileri sürerek açıktan Erdoğan’a karşı adeta bir savaş ilan ettiler. İşte bu ortamda Erdoğan AB ye karşı dik durarak şiddetle karşı çıkarak, mültecilerin sınırlara bırakılabileceğini kafalarda uyandırarak İngiltere’de Brexit referandumunu hayır çıkacak şekilde yönlendirdi. AB nin dağılabileceği fikirlerini açığa çıkardı. AB, Türkiye’ye savaş açmış durumda iken bir anda uçurumunkenarına geldi ve Türkiye karşısında zayıf düştü.
Bu safhada sayın cumhurbaşkanımız Erdoğan, Davutoğlu’nun istifasını istemesi, sayın Binali Yıldırım’ın başbakan olması ile Türkiye’nin tek ve güçlü lideri olduğunu göstermesi, AB karşısında dik durması ve yaptığı çıkışlarla İngiltere referandumunun hayır çıkmasını sağlayarak büyük bir siyasi zeka olduğunu kabul ettirdi.
Erdoğan AB ile bu oyunu oynarken İsrail ve Rusya ile ilişkileri normalleştirme girişimlerini olgunlaştırdı. Suriye’de ABD PYD ile yeni ve sinsi planlar yürütürken Türkiye’nin bu oyunları bozması gerekmektedir. İşte bu nedenle İsrail’e İran’ın Suriye’de egemen olmasının İsrail için çok büyük bir tehdit olduğunu, bunun önünün Türkiye ile ortak girişimlerle alınabileceğini öne sürerek İsrail’e baskı oluşturdu ve sonunda İsrail Türkiye’nin şartlarını kabul etti.
Aynı süreçte Rusya’ya da Suriye’de bir kısım ortak planlar gerçekleştirilebileceğini, Esed’in eni sonu gideceğini, bu sebeple Suriye’de Rusya’nın bir kısım kazanımlarının korunabileceği tezlerini ortaya koyarak ABD nin oyunlarına karşı tedbirler uygulamaya başladı. Sonunda sayın başbakanımız Yıldırım’ın dediği gibi Rusya iie normalleşme başlamış oldu.
Bundan sonra Suriye’de Türkiye ABD, Rusya ve İsrail’le beraber bir gelecek vizyonu orta konacaktır. Rusya Lazkiye’de üs garantisi, Türkiye Cerablus Halep hattında nüfuz alanı oluşturarak Türkmenlerin geleceğini de garanti altına alması ve ABD nin de Suriye Irak hattında nüfuz alanı sahibi olacağı bir yapı oluşacaktır.
PYD nin ABD tarafından kullanılmasına rağmen bir devlet yapılanması önlenecektir. Bu sayede İran’ın Suriye’de hâkimiyeti sıfırlanacaktır.
Ayrıca İsrail’le yapılan anlaşma ile Türkiye’nin Gazze ve Filistin’in hamisi olduğunu ve İsrail’e karşı bu konuda taraf olduğunun İsrail tarafından kabul edilmesi de çok önemli bir gelişmedir.
Sonuç olarak Suriye’de Türkiye, ABD, Rusya ve İsrail ortak bir plan gerçekleştirmektedir. Yani hem Suriye’de ve hem de Filistin ve Gazze’de Türkiye sadece masada değil sahadadır. Bu, sayın cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın güçlü liderliği ve büyük siyasi zeka ve vizyonunun sonucudur.
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı 28.01.2016
İzmir 1. Bölge 25. Ve 26. Dönem M. V. A. Adayı
Güzelbahçe Belediye Bakan Adayı


