LAFLA PEYNİR EKMEK GEMİSİ YÜRÜMEZ EY GAFİLLER
Posted in Günlük Görüş ve Yorumlarım on 15 Temmuz 2025
LAFLA PEYNİR EKMEK GEMİSİ YÜRÜMEZ EY GAFİLLER
Bir devleti bir milleti yüceltmek nasıl olur?
Önce milletle başlayalım. Ne mutlu Türküm diyene diye bağırınca millet yüceliyor mu? Bunu yıllarca bağırdık ve hâlâ yaygarasını yapıyorlar. Peki millet yüceldi mi? Hayır aksine. Pısırık, korkak, “bizden adam olmaz, biz yapamayız, bak Almanlar ve Japonlar ne zeki” diyerek kendisini küçük ve hor gören aşağılayan, kendine güvenini kaybetmiş bir millet oluştu. Tabii bu, millete tahakküm etmek isteyenlerin, “biz asiliz devlet bizim” diyen kaymak tabakanın istediği ve yönlendirdiği bir durumdu.
Bu durumda, her yönden geri kalan taklitçi, ben yaparım başarırım diyemeyen bir millet gerçeği ile karşı karşıya kaldık.
ABD, Yunanistan’a şu kadar silah verdi bize az verdi hesabı yapan, hurda da olsa hibe silah dilenen bir millet olduk. Geri kalmışlığı kader belledik.
Böyle bir milletin devleti de dışa bağımlı, IMF den birkaç yüz milyon dolar dilenen, IMF valisi Kemal Derviş’lerle yönetilen bir devlet olduk. Bir istisna, rahmetli Erbakan hocanın başbakan yardımcısı olduğu dönemde Kıbrıs Barış harekâtı idi. “Ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın”diyerek Erbakan hocanın baskısı ile, dış dünyadan icazet almaya çalışan rahmetli Ecevit’e rağmen Harekât gerçekleşti. Erbakan hoca olmasaydı o da yapılmazdı.
Şimdi ki durumumuz ne peki? Artık biz göbeğimizi gerekirse kendimiz keseriz diyen, en iyisini yapacak zekâ ve kabiliyete sahip olduğuna inanan ve bunu gerçekleştiren, uzayda milli uyduları, göklerde milli uçakları, helikopterleri, denizlerin üstünde milli gemileri, altında milli denizaltıları, karada milli füzeleri silah ve mühimmatları olan, Suriye’de, Irak’ta, Azerbaycan’da, Libya’da bu gücüyle zaferler kazanan bir millet ve devlet var. Artık uçak, gemi ve silahlar ihraç eden bir devletiz.
Dünyanın en modern sağlık sistemine ve hastanelerine sahibiz. Bunu pandemide gördük.
Filmlerde gördüğümüz yolların daha da güzeline sahibiz. Eskiden uçağa binene gıptayla bakan insanımız şimdi uçaklarda yer bulamıyor. Dünyanın en büyük havayolu şirketine ve havalimanlarına sahibiz.
Sokaklarda park yeri bulamıyoruz. Kafe ve tatil keyiflerini ihmal etmiyoruz.
Dünyanın önünde saygıyla eğildiği, teşekkür ve minnet duygularını ifade ettiği, en güvendiği, söylediğinde hak söyleyen ve yapan milletimizin gönlünde en yüce değere sahip liderimiz sayın cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan var.
Hem millet olarak hem devlet olarak gücümüze inanıyoruz. Kendimize güvenimiz tam.
Şimdi üzerimize oynanan kardeşliğimizi tehdit eden bölücü yıkıcı örgütü de dize getirdik. Artık biriz kardeşiz ve daha güçlüyüz diyoruz.
Şimdi söyleyin bakalım hangisi gerçek milliyetçilik?
Sayın Erdoğan’ın ve sayın Bahçeli’nin milliyetçiliğini sorgulamak için sizin 40 fırın ekmek yemeniz de yetmez. Gölge etmeyin yeter. Ayrıca şöyle bir düşünün geçmişteki milet mi, geçmişteki devlet mi daha güçlü?
Bugün, tarihe ders verecek tankın önüne yatan, abdestini alıp şehadete koşan, üzerine oynanan oyunları çok iyi kavrayan bunları önlemek için ne yapacağını bilen Liderine Erdoğan’a ölümüne sadık millet var.
15 Temmuz zaferi bu şuur, iman ve gücün zaferidir. Bu zafer düşmana korku salmıştır. Korkun ey bu millet ve devlet üzerine oyun oynayanlar korkun. Dev uyandı. Büyük millet olduğunu tüm dünyaya gösterdi. Tabii “tiyatro” deyip gözlerini kapatıp, kahve yudumlayarak hainlerin kazanmasını bekleyenler size rağmen.
Milletimle ve devletimle gururluyum ve geleceğe güvenle bakıyor, çocuklarımıza çok güçlü bir miras bırakacağımıza yürekten inanıyorum.
15.07.2025. Uz. Dr. Cengiz Sandıklı