REİS, HOCA, ÖNCEKİLER VE İHANET

Son günlerde “Pelikan Dosyası” adlı bir blogda sayın başbakanımız Ahmet Davutoğlu ile sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan arasında sorun olduğu, bu sorunun sebebi olarak da sayın başbakanımızın sayın cumhurbaşkanımızı devre dışında bırakmak istemesi yani ihanet etme isteğinin yattığını göstermektedir. Başlığı da o kimliği belirsiz şahsın yazdığı yazıda reis ve hoca tanımlamasından aldım. Bu kimliğini gizleyen ne idüğü belirsiz niyetinin kötülüğü belli olan kişinin amacı son MKYK kararını fırsat bilip Ak Patiyi parçalamak ve sayın cumhurbaşkanımızı yalnız bırakmak üzere fitne tohumları ekmektir.

Hepimizin bildiği gibi davamızın ve partimizin lideri ve reisi sayın cumhurbaşkanımızdır. Recep Tayyip Erdoğan gönüllere nakış nakış işlenen, beyinlerde şuurun ve tarihin heyecanını yerleştiren kalplerin baş kösesinde oturan, uğruna milyonların gözünü kırpmadan canını vereceği varlık sebebimizdir. Şu çok iyi bilinmelidir. Bu dava Erdoğan’sız dağılır. Bunu çok iyi bilen ve Türkiye’nin gücünün kaynağı olan Erdoğan’ı yok etmenin Türkiye’yi esir almak olacağını gören emperyalist güçler ve onların içimizdeki hain uşakları özellikle Erdoğan’ın Davos’ta tarihimizde ilk defa İsrail’e katil demesiyle Türkiye’nin siyasi bağımsızlığını ilan etmesi, tam 3 yıl önce IMF ye borcun sıfırlanmasıyla ekonomik bağımsızlığının bayrağını yükseklere dikmesi, milli silahlara sahip milli ve manevi değerlerimizin sahibi peygamber ocağı ordumuzu kurması emperyalistler için Erdoğan’ın biran önce gönderilmesini elzem hale getirmiştir. Türkiye’nin bu gelişmesinin ışığını çok önceden gören emperyalistler içimizde hain bulmakta hiç zorlanmadılar maalesef. Önce başbakan yardımcılığı gibi yüce bir göreve bizzat Erdoğan tarafından getirilen Abdüllatif Şener çıktı sahneye. Darbe girişimlerinin ayyuka çıktığı dönemde başbakanlık vaadiyle sayın reisimize ihanet bayrağını açtı. Bu yüce millet kendisine gereken dersi verdi ve kendisini tarihin çöplüğüne attı.

Sonra, 3 yıl önce  Gezi kalkışması ile başlayan ve 17-25 Aralık süreci ile devam eden dönemde Paralel Yapının patronu Mossad ve CIA Penisilvanya’daki piyonunu öne sürerek Ak Partide Erdoğan’a genel başkan yardımcılığı ve bakanlık yapma şerefini bizzat Erdoğan tarafından yaşamış İdris Naim Şahin hainlikte yarışa girdi. Millet ona da gereken dersi hak ettiği çöplükte verdi.

Bu kirli, kahpe ve hain oyunları oynayanlar tarih boyu bu milletin şamarını hiç hesaba katmadılar. Millet her defasında oyunlarını bozdu.

Şimdi de sayın başbakanımızı hain olarak göstermek istemektedirler. Fakat sayın başbakanımız milletin kalbinde “hoca” ünvanıyla yerini alan Ahmet Davutoğlu asla diğerlerine benzemez. Bir Bülent Arınç ve Abdullah Gül olmaz. İhanet etmez. Sayın cumhurbaşkanımıza sevgisi ve gönül bağı tartışılmaz. Bizzat kendisinin dediği gibi bir fitne hesabı varsa bunu bozmak için her türlü makamı elinin tersiyle iter, reisinin emrinde bu partiye, davaya ve milletimize hizmete bir nefer olarak da devam eder.

Şu gerçeği en yüksek sesle dünyaya haykıralım. Bu dava ve bu şanlı tarih sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında şaha kalkmıştır ve O’nun komutasında layık olduğu yere gelecektir. Bu millet varıyla yoğuyla, canıyla reisinin yanındadır. Hiçbir ihanete göz yummayacak ve hainlere gereken dersi en şiddetli bir şekilde verecektir.

Uz. Dr. Cengiz Sandıklı       04.05.2016

İzmir 1. Bölge 25. Ve 26. Dönem M. V. Aday Adayı, Güzelbahçe Bel. Bşk. Adayı

 

Yorum Yaz