İSTANBUL’UN FETHİ VE FATİH OLMAK
Posted in Günlük Görüş ve Yorumlarım on 29 Mayıs 2016
Uz.Dr.Cengiz SANDIKLI
Bugün 29 Mayıs 2015 İstanbul’un fethinin 562. Yıl dönümü. Tarihi ile ve milli manevi değerleri ile gurur duyan ve yaşayanlar için Hz. Peygamber efendimizin övgüsüne layık bir millet olmanın haklı mutluluğu içinde çok mukaddes bir gün.
İstanbul, yüce milletimizin peygamber efendimizin övgüsüne layık olmasından öte, gittiği her coğrafyada en güçlü hükümran devlet olmanın da en güzel göstergesi ve aynı zamanda Türk İslam medeniyetinin en mükemmel sergisidir. Üç kıtaya ve dünyanın merkezine hükmetmenin güç ve enerjisini de bize en güzel bir şekilde iliklerimize kadar işletecek bir büyük tarihtir İstanbul. İstanbul’u hissetmeyen bir Türk ve Müslüman eksiktir.
Bu değerlerden bihaber olanlar için ise İstanbul, bu mukaddes şehir vur patlasın çal oynasın ye iç oyna dedikleri eğlence kentidir. Fakat surlarını, camilerini ve türbelerini gördükçe nefret ettikleri Osmanlı’yı görmenin ıstırabı içindeler. Hem bu şehrin nimetlerinden en yüksek seviyede faydalanıp, hem de bu şehri fetheden yüce sultan Fatih’ten ve Osmanlı’dan nefret etmek ne yaman bir çelişki ve hatta hainliktir.
İstanbul’un fethi, Türk’ün ve Müslümanların Hristiyan âlemine, Avrupa’ya ve cihana hükmedebileceğinin enerjisi ve gücünü içermektedir.Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethetme enerji ve gücünü, peygamber efendimizin dua ve övgüsüne layık olmak ve Allah’ın rızasına mazhar olmak azmi yanında, küçücük bir söğüt kasabasından bir cihan devletinin meydana gelişinden almaktadır.
İşte bu enerji günümüzde de bizlere aynı gücü vermelidir. Biz küçük bir Söğüt kasabasından bir cihan imparatorluğu oluşturmuş güçlü bir milletiz. Biz kimseden emir alacak ve geri kalacak bir millet değiliz. Geri kalmak ve emir almak bizim için bir zillettir.
Yaklaşık 200 yıldır, yüz yıllarca hükmettiğimizAvrupa ve Hristiyan dünyası bizim bu güç ve enerjimizi aldığımız, tarih ve milli ve manevi değerlerimizi ve imanımızı yok etmeye çalışmış ve maalesef aydın diye tanımlanan fakat maalesef ancak batının müsaade ettiği kadar mum ışığıyla aydınlanan, karanlıkta yaşayanlar üzerinde başarılı da olmuştur. Osmanlı içinde hainler bulmuş ve bu hainler vasıtasıyla Osmanlı’yı yok ettiği gibi, Türkiye Cumhuriyetinde hilafeti kaldırarak vedevrim adı altında bizi güçlü kılan değerleri yok ederek ve milli iradeyi esaret altına alarak ülkemizi kendilerinin emir eri olan yöneticilerle yönetmişlerdir.
Zaman Fatih olmanın şifresini çözme ve o gücü elde etme zamanıdır. Yukarıda da belirttiğim bu güç, milletin imanındadır. Bu iman sayesinde bu millet, peygamber duasını alan ve övgüsünü kazanan, küçücük bir Söğüt kasabasından koca bir cihan imparatorluğu çıkaran bir millet olmanın heyecanı ve gücüyle kendine güvenini kazanacak ve zilletten kurtulacaktır.
İşte, son 13 yıldır sayın cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan’ın liderliği ve Ak Parti kadrolarıyla milletin bu dinamiği harekete geçirilmiş, Türkiye emir alan ve para dilenen, üzerinde oyun oynanan bir ülke olmaktan çıkmış kendi milli projelerini gerçekleştiren, ben bir dünya gücüyüm diyen bir milletin bir ülkesi olarak, bütün Türk İslam dünyası ve mazlumların umudu haline gelmiştir.
Mesele, Fatih olmanın sırrının açığa çıkmasıdır ve bu sır kavranmış ve milletimiz tekrar yönetilen değil yöneten bir dünya gücü haline gelmiştir. Bu inançla, bilim, sanayi, teknoloji, ekonomi ve askeri sahalarda büyük gelişmeler beklenmedik bir hızla gerçekleşmeye başlamıştır ve çok daha büyük bir hızla bağımsız güçlü, büyük, dünya lideri yeni Türkiye dünya sahnesinde kendine yakışan yeri alacaktır.
Sır, peygamber efendimizin övgüsüne ve Allah rızasına mazhar olmuş, küçücük bir Söğüt kasabasından koca bir cihan imparatorluğu çıkaran bir millet olduğumuzun unutulmaması ve bu mazhariyeti kaybetmemek için çalışmaktan geçmektedir.
İstanbul tarih sona erene kadar İslam’ın merkezi olacaktır. Tekrar kutlu olsun.
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı 29.05.2015
İzmir 1. Bölge 25. Dönem M. V. Aday Adayı
Güzelbahçe Bel. Bşk. Adayı


