ERDOĞAN DÜNYANIN VİZYON LİDERİDİR
Posted in Günlük Görüş ve Yorumlarım on 7 Nisan 2017
Suriye’de 6 yıldır süren iç savaş öncesi, o zaman başbakan olan Sayın Erdoğan Esed’e Sayın Davutoğlu’nu defalarca göndererek olacaklar konusunda uyardı ve hakların güvence altına alındığı demokratik bir seçim yapılmasını önermişti. O dönemde Esed çok iyi dost olduğu Erdoğan’ı dinlemeyerek içindeki diktatör ve kanlı yüzünü göstermiş ve iç savaş başlamıştı.
O dönemde iç muhalefet özellikle CHP Türkiye’yi ve Sayın Erdoğan’ı şiddetle eleştirmişti. Suriye’de olacakların Esed’in Erdoğan’ın önerilerine uymaması halinde önlenemeyeceğinin aşikar durumunu CHP anlayamamıştı. Neticede çıkan iç savaşta Türkiye kendisine de olayların yansıyacağını ve kendi iç güvenliğimizi de tehdit ettiğini ve ayrıca Suriye’deki soydaşlarımızın da tehdit altında olduğunu görerek tavrını rejim aleyhine oluşturdu ve Suriye’deki muhalefeti organize etmeye çalıştı. Başlangıçta Türkiye liderliğinde birleşen muhalefet ABD, İsrail, Rusya ve diğer ülkelerin etkisi ve kışkırtması ile parçalandı. Başlangıçta Esed gitsin diyen ABD ve diğerleri Esed kalmalı durumuna geldi. Çünkü muhalefetin Türkiye liderliğinde birleşmesi Türkiye’nin güçlenmesi anlamına geliyordu ve başından beri Türkiye’yi kuşatma planlarının uygulanması stratejisi bozuluyordu ve Esed’in kalmasının tercih edildiği görülüyordu. Bunun örneği Mısır, Libya ve Tunus’ta görülmüştü. Buralarda Arap Baharı adıyla başlatılan kalkışmalar sonrası Türkiye taraftarları yönetime gelmişlerdi. Mısır’da Mursi, Libyada yeni yönetimin İstanbul’da oluşturulması ve Tunus’ta Nahda hareketi bu durumun örneğiydi. Bu ülkelerde bu sebeple Mısır’da Sisi darbesi, Tunus’ta Nahda’yı yönetim dışında bırakma ve Libya’da general Hafter liderliğinde aşiret savaşlarının başlatılması yoluna gidilmişti. Suriye’de yine Türkiye liderliği oluşmaması için müdahale edilmemesi bütün dünyanın ve özellikle Rusya ve İran’ın müdahil olmasının yolunu açmış ve bu durum Rejimin güçlenmesini sağlarken, PYD vasıtasıyla Türkiye’yi tehdit eden stratejiler uygulamaya konuldu.
Sayın Erdoğan baştan beri bütün oluşturulan tablonun Türkiye’yi kuşatma amacıyla gerçekleştirildiğini biliyordu ve Suriye’de ÖSO yu desteklemeye ve güçlendirmeye devam etti. Bu sayede Suriye’ye biz davet üzerine geldik Suriye’de rejime ve halka dayanıyoruz bahanelerine karşılık ben de halkın desteğiyle buradayım gerekçesini oluşturuyordu hukuki tabanda. Sonuçta Fırat Kalkanı bu Suriye halkına dayanan güçle yapıldı.
Yıllar önce daha Rusya ve İran müdahil olmadığı dönemde Esed’in binlerce insanı çoluk çocuk demeden kimyasal gazla katletmesi olayında Erdoğan Obama’ya kırmızıçizginiz aşıldı diyerek, müdahale edilmesini ve Esed’in gitmesi için gereğinin yapılmasını Türkiye’nin bunun için her türlü desteği vereceğini belirtmişti. O dönemde Erdoğan’ın bu önerisi uygulanmadığı gibi Türkiye’de CHP Erdoğan’a bu önerisi ve ÖSO nu desteklemesi dolayısıyla şiddetli bir cephe mücadelesi başlatmıştı.
Sayın Erdoğan olayların Suriye’de savaşı derinleştirdiğini, Türkiye’yi şiddetle tehdit ettiğini belirtirken, CHP ve diğer muhalefet bunu göremediği gibi önleyici tedbirlere de şiddetle muhalefet ettiler, MİT tırlarını durdurdular.
En sonunda Trump’ın ABD başkanı olması ile ABD stratejileri değişme sinyalleri veriyordu. ABD nin Türkiye’yi kuşatma planları değişmez olmasına rağmen gelişecek tablo Trump’ı zorlayabilirdi. Esed’in kimyasal saldırıyla çocuklar ve bebekler dâhil yüzlerce insanı katletmesi ABD yi kana göz yuman ve hatta destekleyen bir konuma taşıyacaktı. Alttan alta Türkiye ile yapılan gizli görüşmeler açıktan yapılan uygulamaların tersine müdahalelerin olabileceğini akla getiriyordu. En son bu bombalama sonrası, ABD nin dünya gözünde prestij kazanması ve Rusya’yı kanın yanında göstermesi açısından önem arz edince Trump müdahale etmek zorunda kalmıştır. Bu müdahale sonrası ABD masumun, Rusya katilin ve zalimin yanında görünür bir tablo oluşmuştur. Fakat bu müdahale aynı zamanda Rusya’yı ürkütmüştür.
Sonuç olarak tablo Türkiye’nin önemini arttırmıştır. Hem Rusya ve ABD arasında bir tampon olma ve hem de Esed’in gitmesi konusunda etkin hale getirmiştir. Bunun ardından PYD ye yapılan ABD ve Rusya desteği de zayıflayacak ve hatta sonlanacaktır. Rejimle kol kola olan PYD de bu müdahale sonrası sona gelecektir. Ayrıca AB ile ilişkiler de olumlu yöne evrilecektir.
Bu konuda milli bir mutabakat şarttır. CHP ve diğer muhalefet bunu mutlaka görmelidir.
Sonuç olarak gelinen noktada bütün gelişmeler Sayın Erdoğan’ın baştan beri uyardığı tablodur ve yıllar sonrasını görebilen bir vizyona sahip olduğunun ispatıdır.
Uz. Dr. Cengiz Sandıklı 06.04.2017
Güzelbahçe Belediye Başkan adayı
İzmir 1. Bölge 25. Ve 26. Dönem M. V. A. Adayı


